Geçen hafta pazardan aldığımız ördeklerle ilgili "pek sevinçli haberler" verecektim size ancak 'Üç Silahşörler'in ikisini kaybettik. Geriye bir tek eğri boyunlu Aramis kaldı. Aramis en büyükleri, boynu da bu yüzden eğri. Pazarda satılmak üzere konuldukları sepet yeterince yüksek olmadığı için omurgasında bir eğrilik oluşmuş. Geldiklerinde üçünün de kafaları yaraydı, sonradan anladık nedenini. Kantaron yağı iyi gelmişti. Ama ufaklıklar dayanamadı. Sanırım geceleri daha sıcak bir yere taşımamız gerekiyordu. Ahlatdede'nin acı tecrübelerinden biri olarak geçti günlüğe...
Bu Çarşamba Aramis'e yeni kardeşler alacağız.
Bu arada biz döllenmemiş yumurta yiyoruz diye kasılırken Vesile (çilek bahçesinde yaptıklarıyla beni önlem almaya zorladığı için Çilli'nin yeni ismi) gurka yattı. Köyden 10 tane horozlu kümes yumurtası ;) bulup altına koyduk, öyle yatıyor. Bir aydır yürüyemeyen Karakızımız da ayaklandı, ayaklanmakla kalmayıp Vesile'nin istemediği yumurtalardan birinin üstüne yattı. Tavukların Duygu Dünyası konulu bir kitabımız olmadığı için ağzımız açık izliyoruz. Dün Vesile su içmeye çıktığında yerine Karakız geçti: 'Kardeş ben bi su içip gelicem, şu çocuklara iki dakka bakar mısın?'
Yazık olmuş silahşörlere. Fotoğrafta da öyle gariban gariban bakmışlar ki!
YanıtlaSilSelamlar
Jale
Ah ah!:( Hayvanlarla birlikte yasamanin derdi iste bu kayiplar.
YanıtlaSilBu arada, gordugum kadariyla havuzunun faaliyete gecmis. Ne yaptiginizi baska bir bogda anlatir misiniz?