9 Mayıs 2010 Pazar

Hıdırellez Sofrası

Geçtiğimiz yıl  5 Mayıs akşamı hayalimdeki çiftliği bir kağıda çizmiş, kağıdı gül ağacının altına gömmüştüm. Bu yıl Maho'nun hediye ettiği güle dikecek yer ararken fark ettim ki tarih 5 Mayıs ve daha bir yıl olmadan Hızır yetişmiş. "Hemen yenisini çizelim" dedim Ufuk'a. Büyük bir masanın etrafında oturmuş dostlarımızı çizdi Ufuk, önlerinde şarap küpleri, meyve sepetleri, dalından taze toplanmış sebzeler, gölette yüzen ördekler... Gül ağacının dibine gömdük. Sonra da hiçbir şey yetiştiremezsek dostlarımızı neyle doyururuz diye düşündük.

Gıda ormanı yazısında bahsettiğim gibi Ahlatdede'nin kendi ürünleri var. Mevsim sıralamasıyla:

Mayıs; Papaz eriği, asma yaprağı, belki biraz çilek 
Haziran; Orak elması, mis armudu
Temmuz; Erkenci üzümlerden biri
Ağustos; kuşburnu, böğürtlen
Eylül; Antepfıstığı, badem
ve her daim taze köy yumurtası :-)

Bahçede işler yolunda giderse biz de sofraya; domates, biber, patlıcan, fesleğen, fasulye, börülce, barbunya, mısır, roka, marul, maydanoz, salatalık, dere otu, bamya, nohut, soğan, sarmısak, patates, yer fıstığı, kavun, karpuz ve balkabağı koyacağız. Olasılıkla bolca deneyim, biraz da ürün elde edeceğiz. Toprakananın gönlünden ne koparsa kabulümüz...


1 yorum:

  1. O taze koy yumurtalari ile yabani otlar pek guzel anlasirlar, benden soylemesi.

    YanıtlaSil