11 Ağustos 2010 Çarşamba

Havuz meselesi III

İkinci büyük havuzumuz Ahlatdede sakinlerinin kullanımına açıldı. Ufuk'la içimiz gidiyor, ne var ki havuzu dereden bastığımız ve epeydir yukarki havuzda bekleyen suyla doldurduk. Yılın en sıcak günlerinde ağzımızın suyu aka aka izliyoruz Limon, Eğriboyun, Tütü ve Zuzu'yu.

İlk yapılan havuzdan çıkan toprakla yaptığımız setler canlanmaya başladı. Ufuk'un yoğun çabalarıyla -mühendis beyin 1 yıl güneş görmeden bir şey yetişmez dediği topraklardan- biber yiyoruz artık. Bakıyoruz bağ oluyor, yaşasın!

Bu yeni havuzun kenarında kumdan bir set oluştu. Şu haliyle bırakırsak, kış yağmurlarıyla bağa doğru inecek. Gübre, malç ve kompost katkısıyla toprak yapıp, sonbaharda Fukuoka topları ekeceğiz ki, orman çıksın ;-)


Şaka bir yana ilk havuzda sığ köklü de olsa her tür bitkinin erozyonu önlediğine tanık olduk. Ara ara kısa yoğun yağışlar oldu yaz boyu. Kış yağmuru alır götürür diyorlar, ne gam, tohum toprağı bulduktan sonra... Baktık olmadı yine ekeriz, daha iyi, daha bol ekeriz. Gözümüz yese taştan bir set örmek en garantili çözüm olacak. Hava biraz serinledikten sonra belki?

3 yorum:

  1. Bu sicaklarda Ahlatdede sakinlerinin havuzdan faydalanabilenlerini kiskanmamak elde degil!

    Zuzu ile ordekler ne guzel anlasiyorlar. Paylasmasini bilen cocuklar bunlar!;)

    YanıtlaSil
  2. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  3. Kısa zamanda çok güzel işler çıkarıyorsunuz, tebrikler.

    Havuz sakinlerinizin, toprağı tutan tohumlarınızın ve mutluluk sebeplerinizin çoğalması dileği ile selamlar.

    Ufuk, havuz sakinlerini mutlulukla izlemekten yorulduğunda yahoo uzantılı mailine bakarsan sevinirim:))

    YanıtlaSil